31 Mart 2015 Salı

KADIN KATİLİ BÜYÜKERŞEN

TÜM ESKİŞEHİR HALKI, BÜYÜKERŞEN’E LANET YAĞDIRIYOR


KADIN KATİLİ BÜYÜKERŞEN

Fotoğrafta gördüğünüz kadının ölümüne köpekler değil, köpeklerle ilgilenmeyen Büyükerşen sebeptir.
Sürü halinde gezen başıboş köpekler bir kadına saldırarak feci şekilde ölümüne sebep oldu.
Eskişehir’in tüm sokaklarını  sürü halinde gezen başıboş köpekler istila etti…
Eskişehir’in tüm  halkı şu anda köpek korkusu yaşıyor.
Yediği rüşvetler götünden kan olup akan Başkan Büyükerşen, kendi sağlığıyla ilgilenmekten ve yediği rüşvet işlerinden, Eskişehir halkıyla ilgilenmeye fırsat bulamıyor.
En kısa zamanda görevinden alınarak yerine rüşvet yemeyen, hırsızlık yapmayan, Eskişehir halkının canıyla ve malıyla ilgilenecek bir Başkan atanması gerekmektedir.
Hırsız Büyükerşen’i kadın katili ilan ediyoruz…
Allah belanı versin diyoruz…
Eskişehir Halkı Adına  Vatandaş Kenan

https://www.facebook.com/buyukbuyukersen



HIRSIZ BÜYÜKERŞEN, SEVGİLİ GAYE USLUER VE AVUKATI SAHTEKAR CEMAL OKAN YÜKSEL, FACEBOOK YÖNETİMİNE RÜŞVET ÖDEYEREK SAYFAMI KAPATTIRDI. 

GÖTÜ KANSERLİ HIRSIZ BÜYÜKERŞEN'E, ULU DEVLETLÜM TAYYİP'E VE ONUN KATİL MAFYASI ILGAZ PİÇLERİNE DUYURULUR...
Kenan Akkuş (esrehber)





20 Mart 2015 Cuma

BÜYÜKERŞEN, FETTAH TAMİNCE'DEN 7 MİLYON DOLAR RÜŞVET ALDI



BÜYÜKERŞEN, AKP’Lİ SOYGUNCULARIN SUÇBİRLİKÇİSİDİR:

Asrın rüşvetçisi Büyükerşen’in,

Eskişehir halkının malı olan ve binlerce çam ve badem ağaçlarıyla ünlü Bademlik mesire yerini, 7 milyon dolar rüşvet karşılığında Tayyip’in bir numara adamı Fetullahçı Fettah Tamince’ye 20 yıllığına peşkeş çektiğini…

Biliyor muydunuz?

AKP’li Fettah Tamince’nin beş yıldızlı lüks oteli için 2 bin ağacı kestiğini…

Biliyor muydunuz?

AKP’li Fettah Tamince’nin lüks Rixos otelinin açılışını da bizzat Büyükerşen’in yaptığını…

Biliyor muydunuz?

AKP’li Fettah, geceliği 500 lira olan beş yıldızlı lüks otelinde, CHP’li Büyükerşen’i bedava ağırladığını…

Biliyor muydunuz?

Hırsız Tayyip’in kestiği ağaçlar için tozu dumana katan CHP’liler…

Neredesiniz?

Haberiniz yok mu ey CHP’liler?

Hırsız Tayyip ve rüşvetçi çetesinin kestiği ağaçlar daha mı değerliydi?

Hırsız Büyükerşen, sadece AKPli hırsızlarla iş yapar.
AKP’lilere rant sağlar…
AKP’lilerden rüşvet alır…
AKP’lilerle antika kaçakçılığı yapar…
AKP’lilerin kaçak lüks villalarına sahte ruhsat düzenler…
AKP’lilerle devleti dolandırır…

CHP’li için bir ağaç kesmez, AKP’li için 2 bin ağaç keser…

Şimdi bu şerefsizin neresi CHP’li?

Hadi, çıkın Bademlik’e de kimler yalan söylemiş gözlerinizle görün…

Hani terapi merkezi yapılacaktı buraya?

Hani hastane yapılacaktı?

Büyükerşen’den cevap alın.

Sorun hesabını: “İki bin çam ve badem ağacını bir AKP soyguncusunun lüks oteli için nasıl kestin...”

Bre şerefsiz Büyükerşen... Ne kadar rüşvet yedin?





BURASI TERAPİ MERKEZİ DEĞİL…
BÜYÜKERŞEN’İN BİR AKP’LİYE RÜŞVET KARŞILIĞINDA PEŞKEŞ ÇEKTİĞİ BEŞ YILDIZLI LÜKS OTEL…
BELEDİYENİN MALI…
ESKİŞEHİR HALKININ MALI…
TAYYİP’İN BİR NUMARA ADAMI FETTAH’TAN 7 MİLYON DOLAR RÜŞVET ALDIĞININ BELGESİ…
ALLAH BELANI VERSİN RÜŞVETÇİ PİSLİK BÜYÜKERŞEN



Kenan Akkuş (esrehber)

https://twitter.com/esrehber



HIRSIZ BÜYÜKERŞEN, SEVGİLİ GAYE USLUER VE AVUKATI SAHTEKAR CEMAL OKAN YÜKSEL, FACEBOOK YÖNETİMİNE RÜŞVET ÖDEYEREK SAYFAMI KAPATTIRDI. 

GÖTÜ KANSERLİ HIRSIZ BÜYÜKERŞEN'E, ULU DEVLETLÜM TAYYİP'E VE ONUN KATİL MAFYASI ILGAZ PİÇLERİNE DUYURULUR...
Kenan Akkuş (esrehber)





ANDERSON'DAN DEĞİL, BÜYÜKERŞEN'DEN MASALLAR


BÜYÜKERŞEN’DEN MASALLAR


Bilim parkı…
Korsan gemisi…
Korku şatosu…

Hırsız Büyükerşen, Eskişehir halkına masal anlatıyor.

Gerçekleri gizleme masalları…
Büyükerşen’den masallar…

Gerçeleri anlatmayacak kadar namussuz, şerefsiz bir mahluk…

Artık ben bu şerefsize adam kelimesini yakıştıramıyorum.

Bilmediklerinizi bendeniz Vatandaş Kenan’dan öğrenmeye devam ediniz:

Büyükerşen’in şehirleşme planı gereğince  Sarar Tekstil’in 10 sene önce (2005) şehir dışına taşınması gerekiyordu.

Tüm fabrikaları zorla şehir dışına taşıtmış fakat şehir merkezinde sadece  Sarar Tekstil kalmış, geçen 10 senede faaliyetlerini sürdürüyordu.

Araştırdığımızda Cemalettin Sarar ve ortakları(?),  Büyükerşen’e 1 milyon dolar rüşvet ödeyerek Sarar Tekstil Fabrika binasının 20 sene daha şehir içinde kalmasını sağladı.

AKP yanlısı Cemalettin Sarar, bu süre içinde sit alanı olan araziyi kılıfına uyduracak, sit alanı olmaktan çıkarılacak ve bu araziye  villalar yapacaktı.

Fabrika arazisinin  neresini kazsanız, karşınıza 2600 yıllık Frigya mezarları çıkar. Her biri servetiyle gömülmüş  Frigya zenginleri… Altın Kral Midas’ın zengin halkı altınlarıyla bu mezarlara gömülmüş… Yüzlerce mezar bu arazide toprak altında…

Sözün kısası, milletin malı olan ve sahtekarlıklarla özelleştirilen Sümerbank Basma Fabrikası uzun zamandır Cemalettin Sarar’ın elinde. 

Fakat sahibi sadece Sarar değil. 

Uzun yıllar Doğru Yol Partisi’nde bir şeyler arayan fakat umduğunu bulamayınca ANAP’a geçen sahtekar İbrahim Yaşar Dedelek işte bu arazinin ortaklarından.

DYP’de bulamadığı her şeyi ANAP’ta buldu.

Her türlü dalavereleri çevirerek Sürmerbank’ın malı olan fabrikanın özelleştirilmesine öncülük etmiş ve çok ucuz fiyata  Sarar’ın almasını sağlamıştı. Hatta ANAP Genel Başkanı, ihalelere fesat karıştırmakla ünlü Mesut Yılmaz da bu sahtekarlığa uyarak arazinin ortağı oldu. Her şey yasa dışıydı fakat güç onların elindeydi.  Şimdi bu üç ortağı Büyükerşen (Mesut Yılmaz, İbrahim Yaşar Dedelek ve Cemalettin Sarar), rüşvet karşılığında himaye ediyordu.

Eğer yalan söylüyorsam, Büyükerşen doğrusunu anlatsın.

Fotoğrafta görüldüğü üzere Kral mezarının çevresini Ilgaz mafyası villalarla ve havuzlarla istila etmiş durumda. 

Odunpazarı Belediyesinden rüşvet karşılığında aldıkları tadilat ruhsatlarıyla inşaata başlayan Ilgaz mafyası, Büyükerşen’den onaylı sahte ruhsatları da alarak  (akıllarınca) villaları kitabına uydurdular.

Fotoğrafta görülen hizmeti karşılığında Büyükerşen’in Ilgaz mafyasından aldığı rüşvet 8 milyon dolardan fazladır.

Büyükerşen 8 milyon dolarlık rüşvet işini reddediyorsa bu soruma cevap vermeli:

Yaptığın sahtekarlıkları, ölmüş baban İhsan Bey ve ölmüş annen Ayşe Hanımın hayrına mı yaptın, ey şerefsiz Büyükerşen?

Baban İhsan Bey kadar namuslu ve şerefli olamadın, götü kanserli şerefsiz…

Allah belanı versin…
Verecek…
Kan sıçıyorsun, kan…
Yakında meftasın…
Götüne pamuğu ben tıkayacağım.
Şerefsiz hırsız pislik…
Giderayak namus şeref ne demek, onur ne demek hatırla da doğruları anlat CHP’lilere…

Kenan Akkuş (esrehber)




RÜŞVETÇİ BÜYÜKERŞEN'İN SAHTEKAR AVUKATI CEMAL OKAN YÜKSEL BANA DEMİŞTİ Kİ: 

"O ARAZİ SİT ALANI DEĞİL. VİLLALAR DA KAÇAK DEĞİL. HEPSİ YASAL. BİR TANE DE BEN ALACAKTIM O VİLLALARDAN FAKAT PARAM YETMEDİ."

SES KAYDI ARŞİVİMDE...
RÜŞVETÇİ BÜYÜKERŞEN'İN SÜMÜKLÜ SAHTEKARI ŞİMDİ CHP'DEN MİLLETVEKİLİ ADAYIYMIŞ...
NE GÜNLERE KALDIK YA RABBİ...
ALLAH BELANIZI VERSİN...





VALİ MEHMET KILIÇLAR'A GÖRE BU ARAZİ KORUNMASI GEREKEN ANTİK SİT...




ESKİŞEHİR AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖRE BU ARAZİ  KORUNMASI GEREKEN ANTİK SİT...

CHP'Lİ  ERMAN GÖLET GERÇEKLERİ BAKIN NASIL ORTAYA KOYMUŞ:


  CHP'li Erman Gölet diyor ki: 
    "İl Kültür Müdürlüğü'ne bağlı Müze Müdürlüğü ve Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından verilen raporlar doğrultusunda..."


Bu arazi sit alanı olmasa, İl Kültür Müdürü ve İlgili müdürlükler neden böyle bir rapor düzenlesin?

"özel tarım alanı..."

"Özel yerleşim alanı değil" diyor. Yani yerleşim alanı değil, imar izni de yok demektir.

"Tadilat ruhsatı"ndan bahsediyor. Olmayan bir binaya, inşaat ruhsatından önce tadilat ruhsatı verilebilir mi? Hırsız Büyükerşen bu konuda ne diyor? Bomboş araziye tadilat ruhsatıyla inşaat yapılır mı? Adamsan, çıkarsın PKK'lı Özgür'ün  es tv'sine, anlatırsın gerçekleri... Bu sahtekarlıklar için ne kadar rüşvet yedin, anlatırsın tek tek...

Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar dürüstlük örneği gösterip Sit alanının belgesini veriyor fakat o da Büyükerşen'i korumak adına bir konuda yalan söylüyor:

"Villaların 1999'dan sonra yapıldığını" söylüyor.
Fakat dürüstlüğünden asla şüphe duymadığım  CHP'li Erman Gölet de diyor ki:
"10.03.1995 tarihinde tadilat ruhsatı verildiği..."

Yukarıdaki Ağır Ceza Mahkemesi Hakimine göre:
"27.12.1994'den önce kazı ve inşaat yaptığı..."

BU SAYFADA OKUDUĞUNUZ HER ŞEY GERÇEKTİR. 

BÜYÜKERŞEN'İN AVUKATI CEMAL OKAN YÜKSEL'İN  NAMUSSUZ VE ŞEREFSİZ BİR YALANCI OLDUĞU GİBİ...

ERMAN GÖLET İSİMLİ BİR ADAM GİBİ ADAM'IN  RÜŞVETÇİ BÜYÜKERŞEN TARAFINDAN HARCANMASI GİBİ...

BU ÜLKEYE NAMUSSUZ ŞEREFSİZ BÜYÜKERŞEN VE AVUKATI CEMAL OKAN YÜKSELLER LAZIM DEĞİL...

ERMAN GÖLET GİBİ DOĞRULARDAN ŞAŞMAYAN, NAMUSSUZLARA BULAŞMAYAN ONURLU CHP'LİLER LAZIM...

ANLADIN MI KAZIM KURT?
YA SEN, MUHTEŞEM GAYE'CİĞİM?

Kenan Akkuş



DÜRÜST BİLDİĞİNİZ BÜYÜKERŞEN BAKINIZ KİM?

Kırmızı çizgilerle işaretlediğim araziye bakınız:
“Fahri’nin Arazisi… Çivi dahi çakmak yasak…”

Arazinin büyük kısmı AKP kurucusu Ilgaz mafyasının…

(70 kaçak lüks villa ve ortasında 2600 yıllık Frigya höyüğü)



Görünen küçük kısımda Cemalettin Sarar’ın fabrikası…



Fotoğrafın tamamı 1. Dereceden Arkeolojik sit alanıdır.

Toprak altında 2600 yıllık Frigya Antik Kenti vardır.

Kalıntılara bire bir şahit oldum…

Zaten çok sayıda belge mevcut elimde.



Fotoğrafta görüldüğü üzere Fahri’nin arazisi çok küçük bir parça ve Frigya Höyüğünden 250 metre kadar oldukça uzakta…



Höyüğün etrafı Ilgaz mafyasının yaptığı lüks havuzlu villalarla çevrili…


Cemalettin Sarar’ın fabrikasıyla Frig Höyüğü arasında 40 metre var.

Şu hale bakınız ki Ilgaz mafyasıyla Cemalettin Sarar, çivi çakmak şöyle dursun, her boku yemiş… Orospu çocukları…

Höyükten 150 metre uzaktaki arazinin sahibi Fahri’ye her şey yasak…

Çünkü AKP’li değil… Fetullahçı değil…
Tayyip’in arkadaşı değil… Büyükerşenci ya da CHP’li hiç değil.

Peki, bu Fahri kim?

…..

Fahri bir gün Büyükerşen’in kapısını çalar ve der ki:

“Sayın Başkan’ım, sebze meyve ektiğim, sahip olduğum arazime iki odalı küçük bir ev yapmak istiyorum… İzninizi istirham ederim…”

Büyükerşen de dalga geçer:

“Olmaz haci… Sana ev yapmak yasak… Arazin 1. derece arkeolojik sit alanında… “

Fahri boynunu büker, gördüğü haksızlıkları sineye çeker…
Bir konteyner satın alır, çivi dahi çakamadığı arazinine götürür, eşiyle ve çocuklarıyla bu konteynerde yaşamaya başlar…

Yıllar geçer…
Büyükerşen’le konuştuğu günlerde 25 adet olan Ilgaz villaları…
Seneler sonra 70’i bulur…

Fesatlık etmez, şikayet etmez… “Kaderim” der geçer…

Sonra bir deli çıkar karşısına ve der ki bu Allah dostuna:

“Sen doğru ol, eğri belasını bulur…”

... ve şu anda Büyükerşen kan sıçıyor...

Yediği rüşvetler götünden kan olup akıyor...


Çünkü Büyükerşen barsak kanseri...

Kenan Akkuş (esrehber)


ESKİŞEHİR’İN 2600 YILLIK TARİHİ NASIL TALAN EDİLDİ?

Fotoğrafta görülen arazinin sahibi, korunması gereken sit alanı ve ortasında 2600 yıllık bir Firig Höyüğü olması sebebiyle ne ekebiliyor, ne de başka bir amaçla kullanabiliyordu. 

Ermeni Şenol Ilgaz, Anadolu Üniversitesi'nin Rektörü Yılmaz Büyükerşen'in önerisiyle, yağmalamak düşüncesiyle çok ucuz bir fiyata hem de taksitle sahibinden aldı. 



Her kimsenin gözünü boyama planları üretmeye, araziye mıcır yığmaya, makinalar getirip mıcırları elemeye başladı.



Bu arada höyüğü de yağmalamaya başladı tabi.



İş makinası kepçeyle kazmaya başlayınca ihbar edildi. Jandarmalar Ermeni Şenol'u suçüstü yakaladı.



Ermeni Şenol kafaya koymuş bir kere, hazineyi ele geçirecek... Kesenin ağzını açtı, rüşvet işleri işte bu şekilde başladı. Jandarmaya, Kültür Varlıklarını koruma kuruluna rüşvet yağdırdı.



İş makinası kepçeyle yağmaladığı höyükte yüzlerce antika paramparça olmuştu. Parçalananlar toprağın altına gömüldü, Ermeni Şenol hakkında usulen tutanak tutuldu: "Arazisinde yol açarken yanlışlıkla höyüğe az derecede zarar verilmiştir. Zayiat yoktur."



Ağır Ceza'da dava açıldı... Savcıya ve hakime de rüşvet yedirildi ve olaylar kapatıldı.


Belediye Başkanı Selami Vardar'la kankardeş gibiydi. Eskişehir Terminal işini fahiş bir fiyatla almış, bu iş Ermeni Şenol'un hayatını tamamen değiştirmişti. Çünkü o günün parasıyla iki terminali ve yolları toplam 7 milyon dolara mal eden Ermeni Şenol, bu işten 40 milyon dolar para kazandı.

1994 yılında Eskişehir Büyükşehir olunca Belediyeden şehir imar planında bu sit alanı için yüzde 10 inşaat yapabilir raporu aldı. Bu rapor aslında yasa dışıydı, çünkü 1. dereceden korunması gereken sit alanına hiç bir şekilde inşaat ruhsatı verilemiyordu.

Ermeni Şenol Ilgaz raporu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'na götürdü. Onlara da rüşvet yağdırdı, bir rapor hazırlatıp Odunpazarı Belediyesi'ne götürdü.

1994 yılında kurulan Odunpazarı Belediyesinin ilk başkanı Ayhan Boyer, dosyanın içinde kalın bir sarı zarfı görünce "Yüzde 10 inşaat yapabilir" raporunu onaylayarak inşaata izin verdi fakat inşaat ruhsatı yerine "tadilat ruhsatı" verdi. İnşaatlar bu şekilde başladı.

Aydın Arat'a , Orhan Soydaş'a yedirilen rüşvetlerden ve karşılığında alınan “tadilat ruhsatları” ndan sonra sıra 1999 yılında Yılmaz Büyükerşen Başkan oluverdi.

Büyükerşen'le Ermeni Şenol'un zaten Üniversiteden çok sıkı dostlukları vardı ve üniversiteyi birlikte soymuşlar, karşılığında Büyükerşen'in büyük kızını Tıp Fakültesi karşısındaki, sahibi Ermeni Şenol Ilgaz olan Shell Petrol istasyonuna ortak etmişlerdi.

Büyükerşen'in başkanlığı süresinde yüzde on olan inşaat izni yasadışı bir hal almıştı. Ermeni dölü sürekli Büyükerşen'e rüşvet ödüyor, villalar çoğalıyordu.

Hatta villa önlerine havuzlar yapılmaya başlandı. Yüzde 10 yapılması gereken beton yığınları, şimdi arazinin yüzde yetmişini kaplamış durumdadır.

Ruhsatlar tamamen yasadışıydı.

Baştan söylediğim gibi zaten buraya inşaat izni vermek, ruhsat vermek, rapor düzenlemek suçtu.

Okuduğunuz yasadışı işlerde Selami Vardar sonrasındaki tüm Eskişehir Belediye Başkanları yasadışı işlere karıştıkları gibi (Aydın Arat, Orhan Soydaş, Yılmaz Büyükerşen), Odunpazarı Belediye Başkanları (Ayhan Boyer, Haşim Ateş ve Burhan Sakallı) ve Kültür Tabiat Koruma Kurulu Üyeleri 2863 sayılı yasayı yok sayarak suç işlemişlerdir.

Şu işe bakınız ki AKP'li ve CHP'li iki Başkan, yasadışı işlerde suç birliği yaparak Ermeni Tohumu AKP'li Ermeni mafyaya Eskişehir'in tarihini talan ettirmeye devam ediyorlardı.

Eskişehirliler bu bilgiyi unutmasınlar: Fotoğrafta gördüğünüz villaların altında 2600 yıllık bir şehir yatıyor. Yukarıda isimleri yazılı vatan hainleri tarafından betonların altına gömdürülen antik bir şehir... Eskişehir'i tüm dünyaya tanıtacak bir antik şehir... Frig Antik Şehri...

Dahası, 2600 yıllık bu antik şehir ve Frig Höyüğü tüm Eskişehirlilerden gizlenmekte, hiç bir tarih kitabında bilgi bulunmamaktadır.

Tam dokuz senedir yukarıda isimleri geçen, rüşvet yiyerek Esikişehir'in gerçek tarihini yok ettiren rüşvetçi hainlerden hesap soracak bir yetkili bulamadım. Ne Başbakan, ne Cumhurbaşkanı ve ne onların Eskişehir’deki temsilcileri, Ermeni Şenol Ilgaz’a hesap sormak yerine, devleti soydurmaya, daha büyük rantlar sunmaya devam ediyorlar.


2600 yıllık tarihi betonlar altına gömdüren bu şerefsizler, “yüz yıllık tarih” dedikleri Odunpazarı evlerini tadilat yaparak, akılları sıra milletle dalga geçiyorlar. Odunpazarı evlerini yaşatma projesi adı altında hırsızlıklara, sahtekarlıklara, vurgunlara aynen devam ediyorlar...

İsimleri geçen şerefsiz rüşvetçi köpekleri lanetliyorum.

Bu olayları ilettiğim Başbakanı, Cumhurbaşkanı’nı, Adalet Bakanı’nı, Turizm Bakanı’nı kınıyorum. Allah belanızı versin diyorum.

Doğruları kamuoyuna sununca yargılanan, itilen, nezarethanelerde sabahlayan ben oluyorum...

Dahası, okuyucudan küfür işitiyorum.

Doğruları anlatmaktan pişmanlık duymuyorum.

Ben buyum… 16/04/2013


Kenan Akkuş


https://www.facebook.com/buyukbuyukersen



HIRSIZ BÜYÜKERŞEN, SEVGİLİ GAYE USLUER VE AVUKATI SAHTEKAR CEMAL OKAN YÜKSEL, FACEBOOK YÖNETİMİNE RÜŞVET ÖDEYEREK SAYFAMI KAPATTIRDI.
GÖTÜ KANSERLİ HIRSIZ BÜYÜKERŞEN'E, ULU DEVLETLÜM TAYYİP'E VE ONUN KATİL MAFYASI ILGAZ PİÇLERİNE DUYURULUR...
Kenan Akkuş (esrehber)




TÜM ESKİŞEHİR HALKI, BÜYÜKERŞEN’E LANET YAĞDIRIYOR


KADIN KATİLİ BÜYÜKERŞEN

Fotoğrafta gördüğünüz kadının ölümüne köpekler değil, köpeklerle ilgilenmeyen Büyükerşen sebeptir.
Sürü halinde gezen başıboş köpekler bir kadına saldırarak feci şekilde ölümüne sebep oldu.
Eskişehir’in tüm sokaklarını  sürü halinde gezen başıboş köpekler istila etti…
Eskişehir’in tüm  halkı şu anda köpek korkusu yaşıyor.
Yediği rüşvetler götünden kan olup akan Başkan Büyükerşen, kendi sağlığıyla ilgilenmekten ve yediği rüşvet işlerinden, Eskişehir halkıyla ilgilenmeye fırsat bulamıyor.
En kısa zamanda görevinden alınarak yerine rüşvet yemeyen, hırsızlık yapmayan, Eskişehir halkının canıyla ve malıyla ilgilenecek bir Başkan atanması gerekmektedir.
Hırsız Büyükerşen’i kadın katili ilan ediyoruz…
Allah belanı versin diyoruz…
Eskişehir Halkı Adına  Vatandaş Kenan
https://twitter.com/esrehber








ESKİŞEHİR HALKI KILIÇDAROĞLU’NU UYARIYOR

“BİZLER BU MİLLETVEKİLİ ADAYLARINI İSTEMİYORUZ.”

BU ŞAHISLAR HALKIN DEĞİL, BÜYÜKERŞEN’İN ADAYLARIDIR”

Adaylardan biri Büyükerşen’in sevgilisi…

Diğeri Büyükerşen’in avukatı…

Eskişehir’de CHP seçmeni, Büyükerşen’in harcadığı gerçek CHP’li Muharrem Şenel’i bağımsız aday olarak desteklemek için örgütleşmeye gidiyor…

Eskişehir halkı, Büyükerşen’in sevgilisini ve avukatını Milletvekili seçmemek için bağımsız aday CHP’li Muharrem Şenel’e OY verecek…

CHP oyları bölünecek…

Bu durum AKP’ye yarayacak…

Eskişehir’den 3 milletvekili çıkaran AKP’nin 4 milletvekili çıkarmasına sebep olacak.

Eğer Eskişehir CHP milletvekili adayları Eskişehir Halkının istediği gibi olursa, CHP Eskişehir’de 4 milletvekili çıkarabilir.

Eskişehir’de CHP kaybederse, bunun bedelini Büyükerşen’e fena halde ödetirim…

Uyarmadı demeyin…

Eskişehir Halkı adına Vatandaş Kenan

Kenan Akkuş (esrehber)









ESKİŞEHİR HALKINA DUYURUDUR:

FOTOĞRAFINI GÖRDÜĞÜNÜZ BU PİSLİK RÜŞVETÇİYE OY YERİNE OĞLUNUZUN BÜLLÜĞÜNÜ VERİN...

RÜŞVETÇİLER, HIRSIZLAR, NAMUSSUZLAR BİR BİR MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAYA DEVAM EDİYOR...

İŞTE ONLARDAN BİRİ:

MEŞHUR RÜŞVETÇİ CEMAL OKAN YÜKSEL...

BELGELERLE KAMUOYUNA SUNUYORUM...

HAZIRLANIYOR... BEKLEYİN...

Kenan Akkuş(esrehber)



8 Mart 2015 Pazar

VALİ YARDIMCISI, BÜYÜKERŞEN'İ SUÇLUYORDU



            VALİ YARDIMCISI AYDIN TETİKOĞLU
                 BÜYÜKERŞEN’İ SUÇLUYORDU

              TAYYİP'İN VALİSİ Mİ, DEVLETİN VALİSİ Mİ?


            Öyle anlaşılıyor ki, Eskişehir'e atanan çiçeği burnunda yeni Vali'mizle çok kavga edeceğiz. Mektuplarımı yazarken Sayın  Vali'mizin devletin tarafında olmasını umut ettim ve  mafyalara pirim vermeyeceğine inanarak şahsımı mahçup etmesini  bekledim. 
            Fakat hiç de düşündüğüm gibi biri çıkmadı. Hatta Vatandaş Kenan'ı "aptal" yerine koydu. Oysa diyebilirdi: "Yahu bu ifade alma faslı benim yardımcılarımın görevi değil ki... Bu ülkede savcı yok mu kardeşim? Herkes kendi işini yapsın... Bizi  pislik işlere bulaştırmayın..."
           Devletin bir düzine savcısı dururken neden Vali Yardımcısı "savcılığa" soyundu? Bir "şüpheli"den ifade alma işini Eskişehir Başsavcısı'nın talep ettiği ortadaydı. Demiş olmalı  ki: "Benim binada Vatandaş Kenan'dan ifade alacak yürekte bir savcım kalmadı. Allah rızası için bu deliyi alın başımdan... Biraz da Vilayeti karıştırsın...
           Doğrusu bu... Eskişehir Adliye Binası'nda ifademi alacak bir "yiğit" kalmadı ki. Kimi zaman Asayiş Şube'deki polislere havale ediliyorum, kimi zaman   işte gördüğünüz gibi Vali Yardımcıları'na... Yakında "yargılayacak hakim"  bulamayacaklar,  Hizbullahçı Tayyip de görür inşallah.
           Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar, şahsımı bilgilendirmek adına 24/04/2009 tarihli bir yazı gönderdiler. Bu yazıda yağmalanan sit alanları ve yağmalanan tarih hakkında   bilgi yoktur. Ilgaz mafyasının sahte ruhsatlı 30 adet kaçak villasının "yasal" olup olmadığı konusunda da bilgiler yoktur ve  villa sayısı 30 adet gösterilmiştir. Oysa "1. dereceden korunması gereken bu sit alanında" 70'e yakın villa bulunmaktadır. Sayın Vali kimi kandırmaya çalışmaktadır? Vatandaş Kenan'ı mı?
          Hiç bir soruşturma yapmadan AK'ladığı şahıslarla ilgili "SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEMESİNE" yazısı aşağıdadır. Yazıdan anlaşılacağı üzere Ilgaz çetesinin AKP KURUCUSU  olması sebebiyle ihbarlarım ve yasadışı işler  kapatılmıştır. Rüşvet almakla suçladığım mevki-makam sahibi memurlarımız soruşturma bile geçirmeden AK'lanmıştır. Pislik Ilgaz mafyasının Eskişehir Valisi tarafından da himaye edildiği böylece anlaşılmıştır. Çünkü rüşvet yemekle suçladığım üç müdür soruşturmadan geçerse AK'lanması mümkün değildir ve haliyle Şerrrefsiz Ilgaz mafyasının pislikleri de böylece ayyuka çıkacaktır. Tayyip'in hangi hizmetkarı izin verir buna?
           Kısacası Eskişehir Valisi Mehmet Kılıçlar, Devletin Valisi olmadığını, Tayyip'i ve yamuk düzenini temsil ettiğini çok net şekilde anlatmıştır. Durum böyle olunca akıllara şu soru gelmektedir: "Vali Mehmet Kılıçlar döneminde Ilgaz mafyası pisliklerini kusmaya devam mı edecektir?"
           Sayın Valimiz bilmelidir ki: Eğer ki uçkurubozuk bu namussuzlar adalete teslim edilirse ve gereği yapılırsa  devletimiz ve Eskişehir'imiz kazanacaktır.
           Konulara girmeden önce Vali Mehmet Kılıçlar'a  şunu hatırlatalım: Her tarafından pislik akan bir mafyaya, sadece AKP kurucusu olması sebebiyle devletin tüm yöneticileri tarafından yardım ve yataklık edilmektedir. Yasalar önünde suçlu olan bir kimseye "yardım ve yataklık eden" bir başka  kimse suç işlemiş sayılır ve cezaları vardır.     
          Yağmalanan sit alanları, kaçırılan üç bin yıllık tarih ve 70'e yakın kaçak villa "yasal" gösterilmeye çalışılıp suçbirlikçileri  hakkında "SORUŞTURMA İZNİ" verilmiyorsa, ortada bir yamukluk vardır ve bu durum Anayasamıza göre  suçtur.
          Devletin bir Valisi Anayasal suç işlerse ne olur?
         Bir dizi yasadışı  hizmetler karşılığında rüşvet yedikleri ortada olan mevki-makam sahibi devlet memurlarını AK'lamak, Vali'nin görevleri arasında mıdır? Devletin İdare Mahkemeleri  bu rüşvetçi memurlarımızı yargılamak için kurulmamış mıdır? Eskişehir Valisi kendini devletin üstünde mi görmektedir? Devletin kanunları kimler için yapılır ve kimlere uygulanır? "Rüşveti zıkkımlanan" müdürleri  ihbar ediyorum, "şüpheli" ilan ediliyorum, saçma sapan sorularla ifadelerim alınıyor. Rüşveti zıkkımlananlar ise soruşturma dahi geçirmeden devletin Valisince AK'lanıyor. Bu mu ADALET? "İşte bu adaletin içine tükürmüşüm"  ÜÇ sene hapsi yemişim... Allah belanızı versin...
         Ortada bol miktarda "yamuk durum" vardır ve Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti ise bu yamukluklara birilerinin nokta koyması gerekir: Rüşvet yiyen savcıyı Adalet Bakanı AK'lıyor...  Rüşvet yiyen Büyükerşen'i İçişleri Bakanı AK'lıyor... Rüşvet yiyen müdürleri Eskişehir Valisi AK'lıyor...
         Durum buysa, bu memlekette Mahkemelere, savcılara, hakimlere ne gerek var?
         Emirler  Başbakan Tayyip'ten geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin hukuk devleti olmadığı, Tayyip'in deyimiyle  "GUGUK DEVLETİ"  olduğu ortaya çıkıyor. 
          Ancak Vali'mizin unuttuğu ince ayrıntılar vardır ve çözümler bu ayrıntılarda gizlidir. Mesela fukaralaştırılmış insanlarımız şu günlerde hep aynı türküyü söylüyor: "Keser döner sap döner, böyle giderse çok yakında hesap döner..."
        Birileri döndürmek zorunda kalır, işte o zaman birileri de darağacında sallanır... Çünkü geçmişimizde bunlar vardır, geleceğimizde de hep olacaktır. 
        Vali Kılıçlar bilmeli ki: 70'a yakın bu süper lüks kaçak villayı yıktırmak, TC Devleti Vatandaşı  Kenan'ın görevidir.  Bu kaçak villalarda oturan ayrıcalıklı mahlukatlar, Vatandaş Kenan'ı karalamakla, iftiralar atmakla sadece zaman kazanıyorlar. Bir  ya da üç yıl geç yıkılması bir şey değiştirmez. 2013 yılında bu sit alanı topraklar ülke turizmine kazandırılacak ve 60 villa sahibi  yasalar önünde hesap verecekler.  Hizbullahçı Tayyip'in Valileri  inanıyorum ki o zaman "devletin valisi" olmaya karar verecekler. Dedim ya "keser döner sap döner..." Her zaman dönmedi mi? Ceylan derili koltuklar kimlere kaldı ki?
            Şimdi Sayın Vali'mizin yazısına gelelim:
            Şahsıma gönderilen bilgilendirme yazısında:
            1).  "SORUŞTURMA İZNİ VERİLMEYEN" şahısların "suçlu olmadıkları yönünde bir açıklama mevcut değildir.
            2). Üstelik üç adet cinayetin zanlısı Ilgaz mafyasını korumak ve kollamak da Devletin bir Valisinin görevi değildir. 
             Sayın Vali'miz bu iki konuda bir daha düşünmelidir.
             Sayın Vali'ye dedim ki: Sit alanı bu topraklar iki parçadır. Birinci büyük parçada Ilgaz mafyasının 35 adet süper lüks villaları vardır... İkinci küçük parça Fahri isimli bir şahısa aittir ve "tarım alanı" olarak kullanmak dışında hiç bir şekilde toprağını değerlendiremiyor. Ilgaz mafyası rüşvetini bastırıyor, rüşveti seven üç makamdan 60'tan fazla villa inşaat iznini koparıyor. Fahri isimli şahıs da Allah'tan korkusuna rüşveti seven bu üç rüşvetçi müdüre  rüşvetini bastırmıyor, konteynerde sefil bir hayatı hak ediyor. Rüşveti bastırana "paşa" muamelesi yapılırken, rüşvetini bastırmayana "köpek" muamelesi yapılıyor.  Eğer Vali'miz "yalan" söylediğime inanıyorsa, hadi buyursun da beraber teftiş edelim "paşa"ları ve "köpek"leri... Bekliyorum...
             Sayın Vali "SORUŞTURMA İZNİ VERMİYORUM" demekle rüşvetçiler AK'lanmaz, rüşvetçileri korumuş ve himaye etmiş olur ki bu bir suçtur. Üstelik yasalarımızda "rüşvet" isminde suç mevcuttur ve yedikleri belgelenenler cezaevinde paşa paşa yatmaktadır. Demek ki Sayın Vali'miz "rüşvet" kelimesinin ne anlama geldiğini  bilmemektedir. Rüşvet demek, bir hainin hainliklere para karşılığında göz yumması demektir. Yukarıda dedik ki: Yasalar önünde suçlu olan bir kimseye "yardım ve yataklık eden" bir başka  kimse suç işlemiş sayılır.  Hal böyle olunca yediren kadar, yiyen de hain oluyor, göz yuman ve AK'layan da hain oluyor. Hainler eskiden darağacında sallandırılırdı.  Şimdilerde başımızın tacı...
             Sayın Vali'ye hatırlatırım: Şahsıma gönderilen yazıda deniyor ki: "Suçun öğrenilme tarihi: 26/03/2009..."Oysa bu suçu ihbar ettiğim tarih 2004 senesinin başıdır ve beş senede yüzlerce keredir... Bir çok ihbarımın  belgesi vardır fakat ilgili makamlar hain çıkmıştır ve ısrarla kapatma yolunu seçmiştir.  Ayrıca  2006 senesinde Eskişehir 1. Asiye Ceza Mahkemesi'ndeki dosyamdan 20'ye yakın belge çalınmıştır. Bu belgeler kaçak villalarla ve birinci dereceden korunması gereken sit alanlarıyla ilgili belgeler, dökümanlar ve yazışmalardır. Çalan da Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısıdır. Bu yasadışı işleri kimlerin örtbas etmeye çalıştığı ortada değil midir? Devletim ve memurları çetelelerle birlik olmuş, hem rüşvet yemiş, hem yağmalatmış, hem ihbarlarımı değerlendirmemiş, hem belgeleri Mahkeme dosyasından çalmış... Bunları yapanlar kimmiş? Devletin mevki-makam sahibi sorumluluk taşıyan memurları... Hepinizin Allah belasını versin... Devletin maaşlı hainleri, Ilgaz mafyasının yalakaları...  Bu AK'lama yazısını şahsıma postalayanlar utanmıyor da  Vatandaş Kenan mı utanacak? 
              Sayın Vali'ye hatırlatırım: Şahsıma gönderilen yazıda deniyor ki: "İl Emniyet Müdürlüğü tarafından  yapılan tespit ve arama neticesinde her hangi bir suç ve suç unsuruna rastlanmadığından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına... "  Sayın Vali'mizin Allah'ı ve Kitab'ı, vicdanı var mı acaba? Eğer varsa bir daha ortaya koysun ve düşünsün: Ilgaz mafyasının tarihi eser kaçakçılığında kullandığı suçbirlikçileri Organize Suçlar ve Kaçakçılıkla Mücadele Şubesi'nin tüm personeli... Kaçakçılıkla mücadele etmek için görevlendirilen bu zerzevatlar, Ilgaz mafyasıyla suçbirliği yapıp Eskişehir'in tarihini talan ettiler. Bunu senelerdir anlatıyorum. Anlattığımın ispatı  var. Bu zerzevatlar, şahsıma yazıda bildirilen  Eskişehir Emniyet Müdürlüğü'nün  "suç unsuruna rastlamayan" personeli değil mi? Suçbirliği yaptığı şahısları ele veren bir zerzevat ben görmedim, sayın Vali'miz gördü mü? Dahası: "Kovuşturmaya yer olmadığına" kararı veren Cumhuriyet Başsavcısını  yasadışı işlerin belgelerini çalmakla suçlamıyor muyum?  Ortada ÇETE'leşmiş devletin personeli suçbirliği yapıyor fakat Sayın Vali'm görmek istemiyor. Utanmadan bir de AK'lama yazısı postalıyor... Bu tür AK'lamaları ne ben yerim, ne Yargıtay...
               Sayın Vali'ye hatırlatırım: Şahsıma gönderilen yazıda deniyor ki: "İlimiz Kültür Müdürü Ali Osman Gül hakkında  soruşturma izni verilmemesine..."  Eskişehir Valisi adına şahsımdan ifade alan Vali Yardımcısı  Aydın Tetikoğlu şöyle bir soru sormalıydı: "Ali Osman Gül rüşvet yedi mi, yemedi mi? Yediyse nasıl ve hangi hizmetinin karşılığında yedi?" Böyle bir sorunun cevabı şahsımdan istenmemesine rağmen görüyorsunuz bir kalemde AK'landı... Oysa Ali Osman Gül rüşveti yemiştir. Zamanı gelince hesabı sorulacaktır, yedikleri kıçından kan olup akacaktır.
               Müze Müdürü Dursun Çağlar ve makamı, eğer ki bir kanun tanımaza "1. dereceden korunması gereken sit alanına istediği villayı yapar" raporuna göz yumuyorsa ve üstüne  şahsıma "Ilgaz AŞ ve yakın çevresine koleksiyoner belgesi verilmemiştir" yazısı veriyorsa, iki yüzlülük yapıyor demektir ve böyle bir müdürün yeri işgal ettiği makam olamaz. Bu sit alanı adı üzerinde "Korunması gerekiyor"du. Frig krallığına ait başka illerdeki sit alanları yasalarla korunurken, bu müdür ve suçbirlikçisi diğer iki müdür, sorumlulukları olan Frig Krallığı'nın antik sit alanını "korumak" yerine, 70'e yakın süper lüks villalar altına gömdürdüler. Eskişehir Valisi'nin "Soruşturma izni verilmemesine" yazısı ile kurtulacağını sanan, yanılır...  Hülya Çopuroğlu hakkında dava açılması ve beraat etmesi de önemli değildir. Olması gereken adaletin Hülya Çopuroğlu'nu beraat ettirmeyeceğini biliyorum.  Bu davalar zamanı gelince açılacak...
              Meral EMEL hakkında suç duyurusunda bulunmadım. Ilgaz mafyasının sahte ruhsatlarıyla ilgili iki şahısı suçladım: Odunpazarı Belediyesi'nin ilk Başkanı Ayhan Boyer ve son Başkanı Burhan Sakallı... Ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen hakkında suç duyurusunda bulunmadığım makam kalmadı. Bu üç şahıs hakkında suç duyurularında bulundum ve belgelidir. Belediye Başkanı'nın  izni olmadan  Meral Emel yasadışı iş yapmaz. Rüşveti yiyen namussuzların pislik işleri bu kadının üzerine yüklenmiş. Yargıtay bunu biliyordur, gereğini yapar...
                Sayın Vali'ye hatırlatırım: Şahsıma gönderilen yazıda deniyor ki: "Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun 25/02/1999 gün ve 767 sayılı kararı ile sit sınırlarının genişletildiği, söz konusu villaların da  genişlemeye ilişkin karardan sonra  yapıldığı..."  Sayın Vali'm konuları ve olayları kesinlikle incelememiş ve bu yazıyı hazırlayan sahtekarlara inanmış, altına da imzasını atmış. Sayın Vali'm bilsinler ki: Bu villaların büyük bir kısmının 25/02/1999 tarihinden önce yapıldığını ispata hazırım. Bu sit alanı üzerine ilk villa temeli 1993 senesinde açıldı ve 1994 senesinde sıra sıra villa dizilmeye başlandı. 1994 senesinde Odunpazarı Belediyesi kurulunca ve rüşvet yedirecek bir Başkan (Ayhan Boyer)  bulununca ilk sahte ruhsatlar 10/03/1995 tarihinde alındı. Sonra devamı getirildi ve 28/11/1997 tarihinde yine bir miktar sahte ruhsat alındı. Bunlar ispatlıdır. Fakat bu yazıyı hazırlayan devletin memurları, safsatalarla dolu bir yazı hazırlıyor ve devletin Valisi'ne imzalatıyor. Devletin memurları Eskişehir Valisi'ni mi keriz yerine koymak istiyorlar, yoksa Vatandaş Kenan'ı mı, anlamış değilim. Eğer ki Sayın Valimiz konulardan bihaber ise ve doğruları bilmeye karar verdiklerinde lütfen Kenan Akkuş'u makamlarına davet etsinler. Çünkü Kenan Akkuş  aptal muamelesi görmekten bıktı. Dahası: Bu sit alanının "özel tarım alanı" olduğunun belgesi var. Eğer Sayın Vali'mde bu sit alanının "Özel yerleşim alanı" olduğunu gösteren bir belge mevcutsa, lütfen tüm villaların ruhsatlarıyla birlikte bu belgeyi şahsıma göndersinler ve ikna etsinler. Ve dahası: Eskişehir İl Jandarma Komutanlığı'nda görevli Yüzbaşı Volkan Yılmaz'a göre: "Üç türlü sit alanı varmış ve bu üç tür sit alanına  inşaat yapılamıyacağı gibi hiç bir surette ruhsat  verilemezmiş." (Tarih:06/05/2004) Ses kaydını dinlemek isterseniz şahsımı makamınıza davet etmeniz yeterli. Bekliyorum...
               Şimdi gelelim daha önemli konuya: Vali Yardımcısı Aydın Tetikoğlu'na verdiğim ifademde dedim ki:"Odunpazarı Belediyesi hiç bir zaman Ilgazlar AŞ'ye ihale vermemiştir." Bu sözümü ısrarla defalarca söylememe rağmen, görüyorsunuz yine bildiklerini okumuşlar: "Odunpazarı Belediyesi'nden aldığı ihalede usulsüzlük yapıldığı iddiasının..."   Böyle bir "ihale iddiası"nda  bulunmadığım için, yalanların altına imzasını atan Eskişehir Valisi'ni kınıyorum ve dürüst olmaya davet ediyorum. Alsın eline verdiğim ifademi, bir daha okusun.  Dedim ki: "Odunpazarı Belediyesi hiç bir zaman Ilgaz AŞ'ye ihale vermemiştir. İhtiyaç duyduklarında zaman zaman, Odunpazarı Belediyesi'ne ait kamyonlarını gönderdiler ve Ilgaz AŞ'ye ait Çukurhisar Asfalt Şantiyesi'nden asfalt satın aldılar. Bu kamyonların tartım ve fiş kesme işini ben yaptım. Bu kamyonlar toplam 20 kadardır. TIR kantarı doğru tartmıyordu ve her kamyonda 1 ton fazla tartıyordu. Toplam 20 ton asfalt, Ilgaz AŞ'nin kasasına haksız kazanç olarak girdi. Bu olay, Ilgaz AŞ'nin yaptığı hırsızlıkların en küçüğüdür." Altına imza koyduğum ve üç nüsha halinde çoğaltılan bu ifadem çalındıysa, Sayın Vali'm üzülmesin, şahsımda ses kaydı vardır, talep ederlerse gönderebilirim. Ayrıca bilsin ki, Odunpazarı Belediyesi'nden çalınanlar sadece devede kulak... Ilgaz mafyasını AK'lamak adına seçildiği ortada. Eğer Vali'm bu devletin Valisi ise, çağırsın makamına şahsımı, Eskişehir Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü hırsızlıklarını, TCK hırsızlıklarını, ETİ GIDA hırsızlıklarını açalım... Var mısın Sayın Vali'm?
             Sayın Vali'me son olarak bir konu daha iletelim: Eğer ki Eskişehir Subay Orduevi çökerse, sorumlu tutacağım makamlar ve isimler arasında olacaksınız... Bilgilendirmediğimi  iddia edebilirsiniz... Ben de o zaman diyeceğim ki: "Bilgilendirilmek adına şahsımı makamına davet etmedi ki..."
              Saygılar... 28/04/2009